Edebiyat, İlahiyat

Biz Katiller

BİZ KÂTİLLER
BUGÜNE DEĞİN
HAYLİ CAN KATLETTİK;
PEKİ,
YARIN SIRA KİMLER DE…!?

“Can çekişen insanlık, ölen biziz!
Sen değilsin dünya, nâmert olan biziz!
Kimse kendini aklamasın;
İyilik sınavında kalan biziz!”(1)
(Şah Ali Yaşar)
“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız,
O ülkede
İnsanların nasıl öldüğüne bakın!”(2)
(Albert Camus)

Değil mi ki
Kar yağar; kimine sevinç, kimine ölüm!
Ve bir can daha ölür,
Bir can daha katlederiz!
Bu sefer de
Maktul’ün adı, ‘Sami Babacan(3)
-dır!

‘Biz kâtiller
Bugüne değin,
Hayli can katlettik;
Peki, yarın sıra kimler de’
-dir…!?
Yarın, kimlerin canına kastediyoruz…!?’

Aslında bu ne, ‘ilk’ ve ne de, ‘son’;
Kimi halklar hep çaresiz…!
Taksim’in arka sokaklarında,
Kibritçi Kız’ masalını aratmayan,
Dramatik bir olaydır bu da…!
Hem de,
Bir apartmanın giriş kapısında,
Elindeki kibrit çöpleri ile ısınmaya çalışırken,
Don(dur)arak’ ölen bir evsiz;
Yıl, ‘1993 Kışı’…!

Ve… Aradan,
28 yıl geçer!
Yıl, ‘2021 Kışı’…!
Fakat hiçbir şey değişmemiştir;
Tablo yine aynı!
Bir bir
Ülkemin güzel insanları,
Don(dur)arak’ can verir;
Bilmem, bu kaçıncısı…!?

Hepimiz gördük, ama hiçbirimiz görmedik(oralı olmadık)!
O an borsadaki hisselerine bakmıştır, Mehmet bey…!
O an çok lüks bir çantayı inceliyordur, Leyla hanım…!
O an akşamki partinin organizasyonunu yapıyordur, caddenin gençleri…!
O an oradan geçiyordur, yeni aldığı ‘Bentley’ ile Ömer bey…!(4)
Böyle yazıp yakınmış,
Kendi ‘facebook’ ana sayfasında,
Sevgili ‘ALPJUAN’…!

İnce ince bir kar yağar fakirlerin üstüne,
Neden ‘FELEK’(*) inanmıyor fukaranın sözüne!?
Öldük öldük biz açlıktan;
Etme ağam n’olur!(5)

(*)[FELEK: “Ben ayrılmaz idim felek ayırdı/Ağlama gözlerim Mevlâ Kerimdir!” (…) İşte yıllarca aradığım cevabı bulmuştum. “Felek”, kesinlikle “Mevlâ” değildi! Peki, neydi o zaman…? Cem Karaca, “Ben feleğin tekerine çomak sokarım!” derken, en net açıklamayı yapıyordu: “Felek”; “eğemenlerin düzeni”ydi, ‘gidişat[‘Şeytânî gidişat’(z.c.)]’tı, ‘statüko[‘süregelen yerleşik zulüm sistemi’ (z.c.)]’ydu! Karaca, bize yapmamız gerekeni söylüyordu: “Feleğin Tekerine Çomak Sokmak!’ ”… Dedim ya Tanrım; “Lâ İlâhe İllallah(Ancak Allah; Başka Tanrı Yok)!” demek, bir anlamda, “Feleğin Tekerine Çomak Sokmak!” demektir. Öyle değil mi? Ya siz çoğu aymaz kullar; “ ‘Lâ’ demek o kadar kolay mıdır?/O’nu siz müzik notası mı sandınız?”](6)

Tamam, nehir yatağında su donar.
Dağ eteğinde çiçek, bahçede yaprak donar.
Arabanın camı, kapının kulpu donar.
Ama…
Ama gözümüzün önünde bir can,
Bir can nasıl donar ki…!?(7)

Feleğin sillesini yemiş,
Kimisi kimsesi yok!
Var da yok; orası ‘uzun hikâye’…!
Aslında işin astarı,
Hiçbir kimseye minnet etmeden;
El acmadan,
Onur-gurur meselesi’…!
Herşeyin önüne geçmiş onuru-gururu;
Yük olmak istememiş,
Gitmemiş, götürememişler, alamamışlar yanlarına bir türlü’;(8)
Bu, en yakını ‘Ayşe Babacan’ın
Demesi…!

Döşeği karton, yastığıysa ayakkabıdan!’
Bu dünya ona üç lokmayı çok görmüş olmalı…!
Ve nihâyet, Ocak’ın On Beş’i;
Öldü dün gece!
Hayır, o ölmedi,
Onu biz öldürdük!
21. Yüzyılda,
Medeniyetler(!) şehri
İstanbul’da;
Kadıköy’ün
Göbeğinde,
Hilton Oteli’nin sokağında,
Tam da
Orta yerinde hem de, herkesin gözleri önünde,
Don(dur)arak soğuktan’…!

Hepimiz gördük, ama hiçbirimiz görmedik(oralı olmadık)!
Soğuktan donarak’, diyorum;
Ölüyorsa bir can…!
Yok yok, öldürüyorsak göz göre göre,
Biz kâtiller’, diyorum;
Bu hepimizin ‘ortak;
Örgütlü, organize bir suç’udur!
Yazık ki biz ne vakit,
Bu kadar ‘vicdansız’,
Ve bu kadar ‘umarsız
-çaresiz bir toplum olduk!

İktidar…
Muhalefet…
Siyaset…
Bunların hepsi bir kenara,
Maalesef biz toplum olarak,
Vicdanımızı kaybettik’!
Biz ‘insan’ olarak
Artık ‘yokuz’!
Havadan
Üç Bin Beş Yüz Altmış İki,
Karadansa
İki Bin İki Yüz Kırk İki
Kilometrelerce uzaktaki İsveç’ten,
Leyla’nın sesini duyup ‘ambulans uçak’ gönderen yetkililer’,
Sizlere diyor ve sesleniyorum:
Bu yaptığınız;
Burnunuzun dibindeklerin sefaletine göz yummak
Değil de, ya nedir!?
Bunun vebali’ni diyorum;
Unutmayın, yakar kavurur sizleri…!

Halkını ısıtmayan
-diyorum;
O, ‘1150 küsür odalı(9)
Ya da ‘2250 odalı’(10)her neyse-,
AK SARAY’(11)ınız,
KAÇAK KÖŞK(12)ünüz başınıza taç olsun,
Üşüyüp donanları ısıtsın!
N’olurdu, bir odasında da o kalsaydı;
Biri, –bir vatandaş– olarak, sade bir halktan…!?

Sami Babacan’, diyorum;
Şimdiyse o’ndan geriye kalan,
Buz kesmiş, buza kesmiş
Elindeki bir bağlamayla, tellerini tittretirken
Musa Eroğlu’dan,
Bizlerin de gönüllerini deşen o ‘Telli Turnam’ Türküsü!
Bir de, ‘Ötme Bülbül(:Dost Senin Elinden
Ben Yana Yana)!’
Pir Sultan Abdal’dan…

Bir tarafta
Soğuktan ‘don(dur)arak’ ölen vatandaşımız
Sami Babacan’,
Diğer tarafta
Kayseri’de soğukta ‘ucuz elma kuyruğu’ndaki insanlarımız…!
Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını,
Lakin aç idik;
Yedik karanfil parasını!’(13)
Bu da, ‘Yılmaz Güney’; bir ‘Çirkin Adam(!)’dan…!

Bu arada
Dış ülkelere yaptığı yardımla övünen bir iktidar
Ve bu iktidarın,
128 Milyar dolarla yok olan(-yoka karışan)
Dönemin
Merkez Bankası Başkanı,
Hazine ve Maliye Bakanı…!’(14)

Dahası,
Camilerde ‘50 bin liralık avizeler’in altında;
Açlara, evsizlere dua ediyorsunuz ya,
Artık boşuna etmeyin!
Açın, camilerin kapılarını;
Evsizlere, sokakta kalanlara…!
Hani, Camiler ‘Allah’ın Evi’ydi.!?

Bir tarafta,
Hurma ağacı;
Saraydakiler taze hurma yesin(!)’,
-diye hurma ağaçlarının altına kurulan,
12 milyon TL’ye ısıtma sistemi’…!
Bir tarafta,
Bir can, bir insan,
Sokakta
Soğuktan
Don(dur)arak’ ölsün;
Öyle mi…!?

Kar’ diyorum;
Fakirin, çaresizin bağrına yağarmış çoğu zaman!
Zenginlere ise çıkarmak kalır keyfini…!
Fakirler, kimsesizler için,
Öyle zenginlerin kar fotoğrafları kadar güzel değildir, ‘zemherî(kış)’…!
Zira yaşadım, bilirim.
Bilmek ne kelime;
Hem de iliklerime değin
Hissetmişliğim, solumuşluğum var!
Fakirin
Ve kimsesizin üzerine’ diyorum;
Hiç de öyle ‘romantik’ yağmaz, kar!
Öyle ölüler var ki
Ben onların öldüğünü düşündükçe
Vakit olur yaşadığımdan utanırım!’(15)
Bu da, ‘Nâzım Hikmet Ran’dan…

Müthiş bir insanmış ‘Toto Zaugg(16) da…
Öyle diyorlar, onu yakinen tanıyanlar.
Yaz-kış hep aynı elbiseyle dolaşırmış;
Cardona’ köyündeki komşuları öyle diyor.
Toto, asla soğuk almaz!’ derlerken,
Tota’ysa onlara bir şey demezmiş,
Yağan
Onlarca
Karın
Altında…!
Oysa… Meğer ‘alamadığı palto’ymuş,
Böyle diyordu;
Güney Amerika(Uruguay)’lı gazeteci, yazar
Ve düşünür ‘Eduardo Hughes Galeano’…!(17)

Değil mi ki
Güney’in bakış açısı’na göre,
Kuzey’in yazı, kış’tır!
Değil mi ki
Bir ‘solucanın bakış açısı’na göre de,
Bir spagetti tabağı, ‘orji’dir;
Bir ‘taşkın eğlence’,
Bir tür ‘fuhuş’,

Bir ‘seks partisi(orgy)’…!
Ve değil mi ki
Hinduların ‘kutsal bir inek’ gördüğü yerde,
Başkalarıysa ‘koca bir hamburger’ görür!
Hipokrat’ın,
Galeno’nun,
Maimonides’in
Ve ‘Paracelso’nun
-diyorum;
Bakış açısı’na göre de,
Hazımsızlık’ diye bir hastalık vardı!
Lakin
Açlık’ diye bir hastalık yok(!)…!

Gelgelelim;
Şehâdet şerbeti’ diye bir içecek var!
Zenginler pek tercih etmese de;
‘Gariban sofralarının vazgeçilmezi’ son zamanlarda…!(18)
Bu söz de ‘Metin Akpınar’dan…
Elbette ‘evladıdır, zengini de bu memleketin;
Lakin kendini bu memleketin evlatlığından ayıranlar da var!
Hani, ‘kendilerini Allah’ın koruduğunu’ söyleyip zırvalayan
‘Siyaset ……ları’ gibi..!
Hele bir de
‘Yağmur yağıyorsa AKP’nin yüzü suyu hürmetine(!)’ diyen zevat var,
Güneydoğu dolaylarından;
Siz bilmezsiniz…!’(19)

Hani,
Dağlara buğdaylar serpin,
Müslüman ülkede kuşlar, aç demesinler!’(20) diyen,
O ‘II. Halife Ömer’,
Şimdi nerede…!?

İnsan kendine ses çıkarmalı ilkin!
İnsan ilk sözü kendine söylemeli;
Dağlara buğday serp, kuşlar aç kalmasın diye,
Kendine demeli…!
Kendine sözü olmalı;
Yaşadığın şehirde bir çocuk aç yatmışsa
Sen eksilmişsin,
Sen merhametsiz kalmışsın, sen ışıksız kalmışsın diye…!
Bu kavgaların sonu yok,
Sonu yok, eşya toplamanın evlere…!
Kendine ve yüreğine vakit ayırmalı insan!
Bu sözler de, Mehmet Kaya’dan…
Işık toplamalı,
Aydınlık sözleri olmalı başka insanlara!
Dağıtacak buğdaydan,
Paylaşacak ekmekten söz etmeli…!’(21)

Hani, göğsünüzü gere gere
hem de, kalkışlaII. Halife Ömerden…-
Kenar-ı Diclede bir kurt kapsa koyunu,
Gelir de adl-i ilâhi Ömer’den sorar onu!(22) diyen,
Mehmet Akif Ersoy’un zihniyetini savunuyordunuz ya;
Ne oldu şimdi,
Ey ‘İstanbul Valisi’,
Ey ‘Reis-Başkan’!?

Son kez dönüp;
Kirpiklerin zemherî görmesin,
Dedim de,
Duymadı!(23) diyen,
Melis Kırımtaylı’ hani, o da şimdi nerede!?

En son ne zaman farkındaydık,
İnsan olduğumuzun…!?
Yok yok,
İnsan olma erdeminin ne olduğunu
Hayli zamandır,
Hepten
Unuttuk!

Söyler misin bana;
O altındaki aracın,
Yedi Milyon’luk ‘Bentley’de olsa,
Otuz Bin’lik ‘Tofaş’da olsa
Ölmeyecek misin…!?
Gelgelelim;
O ikisi arasındaki ‘fark’la, diyorum;
Yüzlerce aç insan, doymaz mı!?
Evsiz-barksız yüzlerce insan,
Sığınacak yer bulmaz mı!?
Farkında değil misin hâlâ,
Sizlere diyorum;
Ey ‘aç gözlü aymazlar’!?
Lüks ‘milyon dolarlık bir yalı’da
Ya da, ‘rezidans’ta oturuyor olsan da,
Ölmeyecek misin, sonunda bir gün!?

Sözün özü,
Demem o ki
Sami Babacan’nın kâtili de,
Açlıktan ya da, geçim derdinden ötürü,
Vefat eden o güzel insanlarımızın da,
Gerçek kâtiller’i diyorum;
İnsanlığını unutmuş tüm insanlarımız!
Görüp de göremeyen tüm insanlarımız!
İmkânı varken umrunda olmayan tüm insanlarımız!’(24)

Şimdi soruyorum:

Biz kâtiller
Bugüne değin
Hayli can katlettik;
Peki, yarın sıra kimler de…!?
Yarın, kimlerin canına kastediyoruz…!?

Değil mi ki
Kar yağar; kimine sevinç, kimine ölüm!
Ve bir can daha ölür,
Bir can daha katlederiz!

     (1) Bkz. YAŞAR, Şah Ali; 22.01.2021 tarihli, kendi “facebook” ana sayfasındaki paylaşım yazısı, https://www.facebook. com/sahaliyasar. (Erişim Tarihi: 22.01.2021).
     (2) Bkz. CAMUS, Albert; https://tr.pinterest.com/pin/380061656036728069/ & https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ olcay-gulgun-karaoglu/bir-ulkeyi-tanimak-istiyorsaniz-o-ulkede-insanlarin-nasil-oldugune-bakin-1938581. (Erişim Tarihi: 19.01.2021).
     (3)Bkz. BABACAN, Sami; 19.01.2021 tarihli, “facebook” ana sayfasındaki paylaşım yazısı, https://www.facebook. com/hashtag/samibabacan. (Erişim Tarihi: 19.01.2021).
     (4) Bkz. ALPJUAN; 19.01.2021 tarihli,  kendi “facebook” ana sayfasındaki paylaşım yazısı, https://www.facebook. com/hashtag/samibabacan. (Erişim Tarihi: 19.01.2021).
     (5) Bkz. HASAR, Gonca Gül: 20.01.2021 tarihli,  kendi “facebook” ana sayfasındaki paylaşım yazısı, https://www. facebook.com/hashtag/samibabacan. (Erişim Tarihi: 20.01.2021).
     (6) Bkz. COŞKUNSU, Zeki; “Tanrım Konuşmalıyız; Lütfen, Mümkünse Hemen!”, -Monolog- ss. 172-173, ÇizgiKitabevi Yay., Konya, 2015 & ÇERÇİ, Doğanay; Barış Kulvarı (Aylık Dergi), sayı, 34, s. 16, Bilgi İletişim Yay., Balıkesir, 2014 & BAYKAL, Hüseyin; “İlâhîler Ve Türküler” adlı makâlesi, Barış Kulvarı (Aylık Dergi), sayı, 34, s. 10, Bilgi İletişim Yay., Balıkesir, 2014. Ayrıca bkz. 17.07.2020 tarihli, kendi “facebook” anasayfasındaki “Tanrım; ‘Lâ İlâhe İllallah(Allah’tan Başka Tanrı Yok)!’ Demek, Bir Anlamda, ‘Feleğin Tekerine Çomak Sokmak!’ Demek Değil Midir?” başlıklı makale, https:// www.facebook.com/zeki.coskunsu/. (Erişim Tarihi: 17.07.2020).
     (7) Bkz. DURSUN, Tamer; 20.01.2021 tarihli,  kendi “facebook” ana sayfasındaki paylaşım yazısı, https://www. facebook.com/hashtag/samibabacan. (Erişim Tarihi: 20.01.2021).
     (8) Bkz. BABACAN, Ayşe; 20.01.2021 tarihli,  kendi “facebook” ana sayfasındaki paylaşım yazısı, https://www. facebook.com/profile.php?id=100005631854730. (Erişim Tarihi: 20.01.2021).
     (9) Bkz. ERDOĞAN, Recep Teyyip(T.C. Cumhurbaşkanı); 06.12.2014 tarihli beyanatı, https://www.sabah.com.tr/gundem/2014/12/06/erdogan-cumhurbaskanligi-sarayinin-oda-sayisini-acikladi. (Erişim Tarihi: 06.12.2014).
     (10) Bkz. CANDAN, Tezcan Karakuş(Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı); 12.04.2015 tarihli beyanatı, http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ak-saray-2250-oda-ile-dunya-sampiyonu-252697. (Erişim Tarihi: 12.04.2015).
     (11) Bkz. ARANGO, Tim; Turkis Leader, Using Conflicts, Cements Power, 31.10.2014 tarihli makâlesi, The New York Times. Ayrıca bkz. https://www.nytimes.com/by/tim-arango & https://tr.wikipedia.org/wiki/Cumhurbaşkanlığı_Sarayı_(Tür-kiye). (Erişim Tarihi: 31.10.2014).
     (12) Bkz. CANDAN, Tezcan Karakuş & HAKKAN, Ali & BOLAT, Gökçe(Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yöneticile-ri); “Kaçak Saray”, Kırmızı Kedi Yay., İstanbul, 2015.
    (13) Bkz. GÜNEY, Yılmaz; https://tr.pinterest.com/pin/404549979019554275/ & http://www.mynet.com/cevaplar/bizde-bilirdik-sevgiliye-karanfil-almasini-lakin-ac-idik-yedik-karanfil-parasini/5995391. (Erişim Tarihi: 19.01.2021).
     (14) Bkz. CUMHURİYET, Gazetesi; 29.11.2020 tarihli, Cumhuriyet Gazetesi haberi, https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/128-milyar-dolari-kim-aldi-1794652 & ÖZKEFELİ Işık(Dr.); 19.01.2021 tarihli, kendi “facebook” ana sayfasındaki paylaşım yazısı,  https://www.facebook.com/hashtag/samibabacan. (Erişim Tarihi: 19.01.2021).
     (15) Bkz. RAN, Nâzım Hikmet; http://nazimhikmetran.biz/tartismalar4.htmlhttps://tr.pinterest.com/pin/383228249520603424/. (Erişim Tarihi: 19.01.2021).
     (16) Bkz.ZAUGG,Toto; https://tr.pinterest.com/pin/847310117380402983/ & https://eksisozluk.com/entry/6247810. (Eri-şim Tarihi: 19.01.2021).
     (17) Bkz. GALEANO, Eduardo Hughes; https://www.uludagsozluk.com/k/eduardo-galeano/. (Erişim Tarihi: 19.01. 2021).
     (18) Bkz. AKPINAR, Metin; 17.12.2016 tarihli sözü, “Yolcu Haber”deki Ömer Şan’ın, 02-03.01.2017 tarihli makâlesi, https://yolcuhaber.net/2017/01/02/yeni-yil/ & https://twitter.com/sdrozkrcdg/status/811976030445535232  & https://twitter.com/deryaks80442295. (Erişim Tarihi: 02-03.01.2017).
     (19) Bkz. ŞAN, Ömer;“Yolcu Haber”deki Ömer Şan’ın, 02-03.01.2017 tarihli makâlesi, https://yolcuhaber.net/2017/ 01/02/yeni-yil/. (Erişim Tarihi: 02-03.01.2017).
     (20) Bkz. II. HALİFE ÖMER; https://www.yeniasya.com.tr/yurt-haber/musluman-ulkede-kuslar-ac-demesinler_422163 & https://tr.pinterest.com/pin/466896686354158035/ & https://www.cumhuriyet.edu.tr/haber/6515-kuslara-yem-birakildi
     (21) Bkz. KAYA, Mehmet; 17.05.2017 tarihli, “Gazete Bir”deki makâlesi, https://www.gazetebir.com.tr/yazarlar/ mehmet-kaya/ne-demisti-halife-omer/2934/. (Erişim Tarihi: 17.05.2017).
     (22) Bkz.ERSOY, Mehmet Akif; “Safahat”, (“Koca Karı İle Ömer” adlı şiir), 1.Basım, İnkılap Yay., İstanbul, 2011.
     (23) Bkz. KIRIMTAYLI, Melis; 19.01.2021 tarihli, “facebook”taki “Yine, Yeni, Yeniden” adlı şiir sitesindeki paylaşım yazısı, https://www.facebook.com/groups/2863101433976776/user/100057257990002. (Erişim Tarihi: 19.01.2021).
     (24) Bkz. ALPJUAN; 19.01.2021 tarihli,  kendi “facebook” ana sayfasındaki paylaşım yazısı, https://www.facebook.com/ hashtag/samibabacan. (Erişim Tarihi: 19.01.2021).

   

Yazar

  • Zeki Coşkunsu

    Şair, yazar, araştırmacı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Bilgi Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Vakfı Mütevelli Heyeti üyesidir. Natürel İlimler Felsefesi, Operasyonel Araştırmalar, Sibernetik, Semiyotik gibi konularda çalışmalar yapmaktadır.

Paylaş: