Felsefe, İlahiyat

Şu Transandantal Filmin Üstüne Başka Hiçbir Film Tanımam

Filmin Adı: “O & MÂSİVÂ
Filmin Yapımcı(Prodüktör) & Yönetmeni(Rejisör): “O
Filmin Senaristi: “O
Filmin Yapımı(Prodüksiyon): “Made in God
Filmin Oyuncuları: “MÂSİVÂ
Filmin Türü: “Multi-Diversite(Envâ-i Çeşit)
Filmin Vizyona Giriş Tarihi: “Eksi Sonsuz(-∞) → Artı Sonsuz(+∞)
Yok, daha neler…!?

Evet, evet “holografik beynimiz(*)le, bu “holografik evrenimiz(1)de, şu “transandantal[-müte‘âl(mutlak aşkın)] film”in üstüne başka hiçbir film yok…!

(*)[Holografik Beynimiz: Zira “insan beyni, ‘biyolojik & holografik kozmik bir uzay’dır. Nam-ı diğer, ‘holografik & kozmik uzayın biyolojik bir versiyonudur.”(2)]

Bir film ki “transandantal[-müte‘âl(mutlak aşkın)]” mı, transandantal…!

Vizyona girdiği andan itibaren, hâlâ gişe üstüne gişe rekorları kırıyor ve her seferinde bir önceki rekorunu egale ediyor/yineliyor. İlmî tezimize göre(3) gerek, “vahy-i gayr-i metlȗv” olan “DOĞA (DOĞA KUR’AN’I)” ve gerekse, “vahy-i metlȗv” olan “KUR’AN’IN(Kur’an’ın kesişim ve birleşim kümelerinin) FENOTİPİ”nin “açılım”ı; “ilk sengülarite”den yani zamanın başlangıcından(t0) bu yana, tarih boyu bu kesintisiz filmde rol almamış hiçbir canlı-cansız entite(varlık)nin istisnası da yok…! “Son sengülarite”ye yani, insanoğlunun “zaman –cinsinden(veya zamansal) dünya -eğrisi” boyunca, “zamanın sonu(**)na dek de rol almayacak hiç bir varlık kalmayacak; o derece…!

(**)[Bu periyot, “sübjektif(öznel) zaman” cinsinden “sonsuz”dur! Burada “sübjektif zamanla, insanoğlunun referans sistemindeki zaman” demek istiyoruz! Bu zamanla, İlahî Güç’ün referans sistemindeki zaman asla karıştırılmamalıdır! Örneğin, kâinatın yaratıldığı andan, zamanımıza kadar geçen süre, İlahî Yaratıcının zamanına göre “1 hafta”, insanoğlunun zamanına göre ise, kabaca yaklaşık, “15 milyar yıl(15 Gy)”dır [Daha doğrusu yaklaşık, 13.7 milyar yıl(13.7 Gy)dır(z.c)]!(4)

Muhteşem bir senaryo…! Replikleri o biçim; eşsiz…! Dekor vb. tüm aparatlar harika; yerli yerinde…! Ses, görüntü ve envâ-i çeşit kozmik efektlerin bir dengi-benzeri de yok…! Kurgusuna ise, söylenecek bir söz bulamıyorum; kelimeler kifayetsiz…! Yapımcısı(prodüktörü) ve yönetmeni(rejisörü) de “Kendisi”; sadece “O”…!

Bilindik film & film türleri”nin hiç birinin kapsamına girmiyor ama, tüm film türlerini de kendi içinde barındırıyor[“müzikal-melodi”, “komedi”, “aksiyon”, “macera”, “dram(-drama)”, “scifi(-bilim-kurgu: ‘sayfay okuyunuz)”, “animasyon”, “epik”, “korku”, “gizem-gerilim”, “suç”, “romantik”, “fantastik”, “doğaçlamalı”, “dinamik(-devingen)”, “holografik” vb.]; üstelik, bilinmedik ve hâlâ çözülmedik, belki de asla çözülemeyecek, çözümsüz kalacak türler de içinde “mündemiç (inhérent)” ve “içkin(immanent)”…! Ancak bu film, mutlak aşkın mı, aşkın; dahası, yok!

Dahası yok!” dediysem, filmin aşkınlığı anlamında; yoksa, bu film üzerine daha söylenecek çok şey var…! Örneğin bu film, “Tanrı Referans Sistemi” açısından “deterministik(belirlenimci)”; hem de “tam-eksiksiz (full-complete)” deterministik…! Lakin, “İnsanoğlu Referans Sistemi”ne göre ise, “stokastik(kısıtlı-sınırlı ilmî şanssal)” ve/veya “probablistik(olasılıksal)”…! Evet, hem “deterministik” hem de, “stokastik” ve/veya “probablistik” bir senaryo; var mı cihanda böylesi…?

Nereden aklına geldi “O”nun böyle bir filmi yapmak-yönetmek; aklım-havsalam almıyor doğrusu…?“ Akılda Primordiyal Obskürite Prensibi(5) yani “Akıl, Önceden(taslaksal olaraktan) Reel-Realite’ye [Gerçek-Gerçeğe(-Mutlak Hakîkâte)] Vukȗf Peyda Edemez İlkesi(***) gereği,“aklıma koysam aşıyor, gönlüme koysam taşıyor…!”(6)

(***)[Ancak ve ancak“GG’in ‘posibiliteler(mümkün olabilirlik) uzayı’ında sonsuz çoklukta eksenler üzerindeki izdüşümlerine, (akıl+önsezi+profesyonalizm+maksimal kapasiteli epistomolojik araştırma-ontolojik sentezler dahil-) kümesi ile yaklaşabilir!” Bu kümenin temel fonksiyonu, GG’in maksimal olabilirlik ekseni üzerindeki izdüşümünü elde etmeye, onu bulup çıkarmaya yöneliktir. Fenomenlerin enternal ufkuna, ancak böyle yaklaşabiliriz! Bulgularımıza; göz önüne alınan fenomenin kod’unu çözmede “objektif-lojik senplisite(nesnel-mantıksal sadelik)” çerçevesinde, niyet edilmemiş“nonstandart(-sıra dışı) yorumlar” getirmeye, en üst seviyede çaba ve özen göstermek, otantik ilmin ve otantik ilim insanının birinci sınıf uğraşıdır ve olmalıdır!](7)

Bir “aşma(transcend)”, bir “infilâk; dışa patlama-yayılma(explosion)” ve/veya bir “sudȗr(-pro-cession)” bir “feyz(-émanation)” ya da, bir “akış(flux-flow)” hâli ki bu film; “Küme Teorisi(Set The-ory)(8), “Kategori Teorisi (Category Theory)(9), “Bütünlük & Örtük/Saklı Düzen(Wholeness and The Implicate Order)”(10) ile “Kuantum Mekaniksel Sistem(11)nden hareketle, “TEMEL GERÇEK-GERÇEK(GROUND REAL-REALITY)”(****) den sudȗr eden ve/veya O’nun tecelliyâtının “emerge(*****) olduğu(belirip-ortaya çıktığı) bir “BİRLEŞİK ALAN(UNIFIED FIELD)” ki o da, “ÖRTÜK/SAKLI DÜZEN(IMPLICATE ORDER)”i nam-ı diğer “MUTLAK GAYB ÂLEMİ”ni doğurmuş görünüyor adeta…!

(****)[“TEMEL GERÇEK-GERÇEK(GROUND REAL-REALITY)”: Hemen belirtelim; burası “tanımsız-tanımlanamaz” olan, “sınırsız-sonsuz” ve hiçbir “soyutlama” ve “somutlama”nın olmadığı(-yapılamayacağı) bir “fenomen”dir, dikkat…!]

(*****)[İngilizceemergence-Fransızcaémergence(emerjans)”- kelimesinin anlamı,rafinasyon/kristalizasyonyani, birüst aşamaya progresif(adım adım ilerleyen/artan kompleksiteli; ilerlemeci, gelişimsel) olarak sıçrayıp çıkmak, zuhur etmekanlamındadır.]

Durun, henüz bitmedi bu mutlak aşkın film…! Derken, işte karşımızda “KUANTUM ALANKUANTUM EVREN (QUANTUM FIELD-QUANTUM UNIVERSE)”…! O da, “modern bilimsel” yaklaşıma göre, çevreyle olan “enteraksiyon(karşılıklı etkileşim)” sonucu “süperpozisyon(toplamsal-lık-üst üste bindirme; çakışma)”un bozulması yoluyla “dekoherans’ı(eşevresizliği)” tetiklemiş yani, “koheran(uyumlu-tutarlı)” hâl bozulmuş ve “KLASİK DÖMENİ”, şu bilindik ama gerçekmiş gibi görünen “APARAN(GÖRÜNÜR) FİZİKSEL REALİTELER EVRENİ”ni hâsılı, “yanılsamalı dünya”mızı ilmî ifadeyle, “AÇIK DÜZEN(EXPLICATE ORDER)”i nam-ı diğer “ŞEHÂDET ÂLEMİ”ni intaç ettirmiş yani, sonuçlandırmıştır[Bir diğer ilmî alternatif yoruma göre ise, bu “KLASİK DÖMEN”, “ÖRTÜK-SAKLI DÜZEN(IMPLICATE ORDER)” nam-ı diğer, “MUTLAK GAYB ÂLEMİ”nin etkileşimi sonucu kendini açığa vurmuştur! Yani, “KUANTUM ALANKUANTUM EVREN (QUANTUM FIELD-QUANTUM UNIVERSE)” de, “AÇIK DÜZEN(EXPLICATE ORDER)” nam-ı diğer, “ŞEHÂDET ÂLEMİ” de “ÖRTÜK-SAKLI DÜZEN(IMPLICATE ORDER)” nam-ı diğer, “MUTLAK GAYB ÂLEMİ”nden açılan iki pencere-kanal konumundadır]!

ŞEHÂDET ÂLEMİ” demişken; buraya genelde “evrenimiz”, “canlılığın orijini” ve özelde de, “insan”a dair kısa birkaç paragraf açmak, zorunlu olsa gerek…

Evrenimiz” hakkında saptanabildiği kadarıyla “Gaya(Gaia: Tabiat Ana) Hipotezi(******) gereği o, bir “canlı organizma”dır. Hatta ünlü İngiliz ilim insanı James Lovelock’a(1919-…) [“Lavlakokuyunuz] göre de kâinatımız, bir “süperorganizma”dır[James Lovelockeski Yunan mitolojisindeki Ana Dünya Tanrıçasını, dünyaya uyarlayarak, Gaya Hipotezi(Gaia Hypothesis)nigündeme getirmişti]! O canlı süperorganizma, doğası gereği de “optimal(en uygun-ideal) biyo-amikal(dost-canlısı; friendly) ve biyo-flik(canlı-sever)” karakter taşımaktadır!

(******)[Gaya(Gaia) HipoteziKuramı(ve/veya Prensibi): “Biyosferin ve yerkürenin fiziksel bileşenleri sayılan atmosferin, kriyosferin (buzullar(12)), hidrosferin ve litosferin, karmaşık bir karşılıklı etkileşim sistemi içinde bir araya gelerek bir bütünlük oluşturduğunu ileri süren ekolojik bir kuram ya da hipotez”dir. Bu hipotezde, yeryüzündeki “iklimsel” ve “biyo-jeokimyasal” koşulların ve süreçlerin bu “karşılıklı etkileşim sistemi” çerçevesinde “aynı yönde gelişme ve değişme eğilimi” içinde oldukları öngörülmektedir. Hipotez başlarda James Lovelock (1919-…) tarafından yerküreyi konu alan bir “geri besleme hipotezi” olarak ortaya atılmıştır.(13) Lovelock’un hipotezi için seçtiği adlandırma, Yunan mitolojisi’nde yeryüzünü simgeleyen tanrıça “Gaia”ya dayandırılmaktadır. Bu hipotez sıklıkla, “yerkürenin tek bir organizma (süperorganizma) gibi göründüğü/davrandığı” olarak anlaşılmaktadır.(14) Gaia hipotezi ilk olarak, James Lovelock’un, “Mars’taki yaşamı saptama yöntemleri” üzerine NASA adına yaptığı bağımsız bir araştırmanın yan ürünü olarak formüle edildi.(15) Lovelock bu hipotezi ilk olarak, 1970’li yılların başlarında(16) makâleler olarak yazmıştır. Daha sonra hipotezin göze batması üzerine 1979 yılında, “Gaia: Dünya’daki Yaşama Yeni Bir Bakış” adıyla kitap olarak yayınlamıştır. Bu hipoteze göre, -ilmî inancımız gereği- nasıl ki KÂİNATIMIZ, ÂDETA DÜŞÜNEN, SELF-REGÜLATİF(KENDİ-KENDİNİ DÜZENLEYEN) VE CANLI(YAŞAYAN) BİR SİSTEM(SÜPERORGA-NİZMA)”dir; benzeri olarak “DÜNYA DA ÂDETA DÜŞÜNEN, SELF-REGÜLATİF(KENDİ-KENDİNİ DÜZENLEYEN) CANLI(YAŞA-YAN) BİR SİSTEM(SÜPERORGANİZMA)”dir! Yani, “GEZEGENİMİZ OPTİMAL HAYATIN BEKÂSI İÇİN, KENDİ KENDİNİ DÜZENLEYEN ÂDETA BİR SÜPER-ORGANİZMADIR!”](17)

Zira “kâinatımız, bir ‘süperorganizma’ niteliğinde davranış sergileyen hem mütüel(karşılıklı) olarak da enteraksiyon(etkileşim) içinde bulunan hem, korelatif(bağıntısal) ve hem de, rölasyo-nel(ilişkisel) bir kâinattır!”

Nitekim dünyamız, kendi hâline bırakıldığında ve ona bir insan müdahalesi olmadığı müddetçe de, bu böyle devam edecektir! Evet, insanoğlu isterse dünyamızı bir anda yok edebilecek zihinsel ve/veya teknik güce sahiptir ki bunu, hiç mi hiç dilemeyiz! Görünen o ki yapılan “silahsızlanma anlaşmaları (kuşkusuz taraflarca, sözleşmelere sadık kalınmak kaydıyla!) dünyamızın devamı/geleceği için atılmış güzel bir adımdır.

James Lovelock’a ait “Gaya[Gaia(Tabiat Ana)] Hipotezi”nin; [ki bu hipotez bugün,  “iklimciçalışmaların temelini de oluşturur] “GEZEGENİMİZİN, ÂDETA DÜŞÜNEN, CANLI(YAŞAYAN) BİR ‘SÜPERORGANİZMA’ OLDUĞU”nu savladığından söz etmiştik. Gelgelelim, kendi yaşam dengesini kendi düzenleyen bu organizmanın, insanlığın ona vermiş olduğu, vermeye de devam ettiği sayısız zararlarla esnekliğinin âdeta kaybolmaya başladığı gerçeğinden hareketle, sanırız ne denli büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızı göstermesi açısından oldukça önemlidir!

İnsanoğlunun, “doğal self-regülasyon”a; hem, “yardım ve düzenleme”de hem de, “bozup-tahrip etme”de “çift yönlü” çalışabilecek bir varlık olduğu, doğrudur! Gönül ister ki “yardım ve düzenleme” yönünde bir uğraş verilsin, “bozup-tahrip etme”de değil! Kuşkusuz, doğada “kendi-kendini regüle ediş(-düzenleyiş)” hep devrede! Her ne kadar kimi devir/dönemlerde, -olumsuz gibi görünse de aslında olumlu sonuçlanan-katastrofik(kitlesel yok oluş) olaylar”a,  -örneğin, 65 milyon yıl önce, dinozorların yok oluşu gibi- rastlansa da, bir başka yerde açılan “çentik”, “yeni bir hayatın müjdesi” olmaktadır. Burada amaç, “optimal bir hayatın bekâsı”nın sağlanmasıdır. Benzer şekilde canlıların yaşaması için, “entropinin minimumda tutulması” gibi!

Peki, ya onu Var Eden “Transandantal[Müte‘âl(Mutlak Aşkın)] İlah; Varlığın Gizemi, Kardinal Gizli Değişken/Faktör…?”

Evet, “Mutlak Aşkın Bir İlah” olan “Doğanın Allah’ı”nı(‘Varlığın Kardinal Gizemini) natürel olarak tanıma”nın yolu da,“O’nun var ettiği eserini, natürel olarak tanımak”tan geçer!Bir diğer söylemle, “Doğanın Allah’ını kognitif(bilişsel) tanıma”nın yolu, “O’nun eseri olan doğayı otantik olarak tanımak”tan geçer! Zira O’nun eseri; hem, “BİRİCİK-YEGÂNE KUTSAL KİTABI” olup hem de, bir bütün olarak “canlı bir organizma(-süperorganizma)” olma cihetiyle gerek, “optimal(en uygun-ideal) biyo-amikal(dost-canlısı; friendly)” ve gerekse, “biyo-flik (canlı-sever)” karakter gösterdiğine göre, O’nun “Sahibi-Maliki, Mutlak Aşkın Bir İlah” olan “Doğanın Allah’ı” da, böylesine sıfatlarla mücehhez/muttasıf olmalıdır!

Canlılığın orijini”ne gelince; yine, ilmî kanıtların büyük çoğunluğu [ki,Prokaryotik→ Ökaryotik organizasyon tranzisyonuiçin, ilim dünyasının elinde, çok değerli enformasyonel kanıtlar mevcuttur!] “PROKARYOTİK BİR ATA”yı göstermektedir. Bir diğer anlatımla, “ARKAİK BAKTERİYEL TABİATLI, biraz da ÖBAKTERİYEL ÖZELLİKLİ (şu veya bu yolla kazanılmış) PROKARYOT BİR ATASAL HÜCRE”…!(18)

Derken, “Tanrı’nın bir yaratım metodu” olan “evrim” ve/veya “doğal seçilim”le “insan”ın; “hayat ağacı”ndaki çatallanma sonucu, kendisiyle arasında bir “ata-torun” ilişkisi değil de, “kuzen (yeğen)” ilişkisi olan “ ‘Australopithecus’ten ‘Homo habilis’e, ondan ‘Homo erectus’a, ondan ‘antik Homo sapiens’e ve ondan da ‘modern Homo sapiens’e doğru geçiş(19)in ardından nasıl da “dünyanın efendisine dönüştüğü”,(20) yani, kendisini “tüm gezegenin efendisi ve ekosistemin baş belasına çevirecek dönüşümü gerçekleştirdiği(21) realitesi de câlib-i dikkattir!

Ancak film burada durmuyor! Bu yaşam filminin uzun vadeli geleceğine kısa bir projeksiyon yapılacak olursa, “yeni bir boyut”a doğru, bu sefer insanın devreye girmesi ve adeta “Tanrı’dan rol çalarak-dümeni eline alması”yla, “Homo sapiens” türünü; (‘çağımızın en büyük projelerinden üçüncüsü(22) olan ve) çok yakın bir gelecekte “ilahi bir güç, yaratma ve yok etme gücü” anlamında “Homo deus(Tanrı insan)”a dönüştürme, hem “olasılıksal” olarak ve hem de, “zekâ ile bilincin nihai kaderi” bağlamında, “insanın tanrı mertebesine yükseltme girişimleri(23) de dehşet verici sonuçla-rıyla bizleri bekliyor. Dehşet verici, zira “ne istediğini bilmeyen, tatminsiz ve sorumsuz tanrılardan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?”(24). Üstüne üstlük, “bilişim teknolojileriyle biyoteknolojinin yarattığı ikili devrim”; ve nihayet “(…) dijital diktatörlükler(25)…! Ortalık çok fena kızışıyor! 

Gelgelelim; bu film, öylesine mutlak aşkın bir film ki, yukarıda andığımız tüm fazlarda(evrelerde) “O”, Kendini “içkin(immanent)” sıfatlarıyla hissettiriyor! “O”nun Mutlak Aşkın Zatı’na gelirsek; “O”, bu filmin dışında…! Son tahlilde derim ki; “Tanrı’nın Mutlak Aşkın Zatını, bu aparan fizik-sel evrende boşuna(-boş yere) aramayın; hiç mi hiç bulamazsınız, bulamayacaksınız da…!

     Bu film, öyle bir film ki; “sahici-gerçek” mi gerçek gibi görünüyor. Gelgelelim; aslında o bir “hayal-rüya(delusion-dream)”, bir “yanılsama-yanılgı(illusion-delusion)” ve “efemerik(gelip-geçici)” bir seyirlik…! Tam da “kurgusal(fictional)” baş bir yapıt…! Tabir-i caizse bütün entite, “MATRİS (MATRIX)”teki gibi “devasa bir bilgisayar simülasyonu”nun[‘Varlığın Kardinal Gizemi’nin ‘İlahî Kompüter’inin] içinde varlıklarını sürdürüyor[“hologram içinde hologramlar; holohologram-lar…”]!

Bir diğer “metafor(eğretileme)” ve/veya “modelleme”yle söyleyecek olursak;  bilirsiniz, genelde tüm canlılar özelde de, bütün insanlar bir kutunun içine hapsolmaktan korkar ve rahatsız olurlar ama zaten bizler, bir “kutunun(-kendi beyinlerimizin)” içinde hapsolduğumuzun farkında değil miyiz!? Bir kutu ki bu da, daha büyük bir kutunun, toplum ve toplumun sayısız kurmacasının içinde hapsolmuş durumdayız! İsrailli ünlü tarihçi(tarih profesörü), entelektüel,  yazar, otantik ilim insanı, Yuval NoahHarari’nin de (1976-…) ifade ettiği gibi, “Matristen kurtulunca karşınıza çıkacak şey sadece daha büyük bir matris!”(26) Siz, dünyanın sizi ne şekilde yönlendirdiğini keşfe çıktığınızda da zaten görüp-fark edeceğiniz sonuç şu olacak; “Benlik merkezinizin, sinir ağları tarafından yaratılmış koskoca bir yanılsaması…!” İyisi mi siz, otantik olaraktan bu filmin doyasıya keyfini çıkar(t)ın…

Bir dakikalığına durun; mola! Ama bu film burada bitmiyor! Salt bitiyormuş gibi bir izlenim veriyor(ara sessizlik); hepsi bu…! Yoksa, fizik ve matematik ilmî disiplinlerinden ödünçle “(e)EPSİLON YARI ÇAPLI DAİRE”nin içine girene dek ve/veya “(w)OMEGA NOKTASI”na “asimptotik (sonuşmaz)” bir biçimde erene dek, yani, “Reel-Realite[Gerçek-Gerçek: Mutlak Hakîkât]”ye vasıl olana kadar bu “filmsel ekskürsiyon (anlamlı yolculuk)” devam edecek…!

Dedim ya; “BU FİLM, BURADA BİTMEZ! ÖTESİ, DEVAMI, BAŞKA FARKLI ‘LEVIL’-LARI DA VAR!

Ve nihayet “epilog(sonsöz)”;    

Sözün özü, “SİZLER BU FİLMİN SADECE HAKKINI VERİNİZ VE BU FİLME BİHAKKIN(-GEREĞİNCE) LAYIK OLUNUZ YETER! GERİSİNİ ‘O’NA; ‘VARLIĞIN GİZEMİ’NE, O ‘KARDİNAL GİZLİ DEĞİŞKEN/FAKTÖR’ OLAN ‘MUTLAK AŞKIN YÜCE ATRAKTÖR’E(ÇEKİCİ/YÜCE CAZİBE MERKEZİNE) BIRAKINIZ; ve’s-Selâm…!

(1)Holografik Evren” üzerine yapılan ilmî araştırmalar için bkz. HILEY Basil J. & PEAT, F. David; “The Development of David Bohm’s Ideas from the Plasma to the Implicate Order,” in “Quantum Implications”, p. 1,  (ed. Basil J. Hiley ve F. David Peat), London: Routledge & Kegan Paul, 1987 & Herbert, Nick; “How Large is Starlight?A Brief Look at Quantum Reality” Revision 10, nu. 1, p. 31-35, Summer, 1987 & EINSTEIN, Albert & PODOLSKY Boris & ROSEN, Nathan; “Can Quantum-Mechanical Description of Physical Reality Be Considered Complete?”, Physical Review, 47, p. 777, 1935 & HILEY Basil J. & PEAT, F. David; “Quantum”, p. 3. & BRIGGS John P. & PEAT, F. David; “Looking Glass Universe”, p. 96, New York: Simon & Schuster, 1984 & BOHM, David; “Hidden Variables and the Implicate Order” in “Quantum Implications”, pp. 38, 40, (ed. Basil J. Hiley ve F. David Peat), London: Routledge & Kegan Paul, 1987TEMPLE, Robert; “An Interview with David Bohm”, p. 362, New Scientist, 11 October, 1982 & BOHM, David; “Wholeness and thè Implicate Order”, pp. 192, 205, London: Routledge & Kegan Paul, 1980 & DAVIES, Paul; “Superforce”, p. 48, New York: Simon & Schuster, 1984 & SMOLIN, Lee;What is Quantum Mechanics Really About?” p. 43, New Scientist, 24 Ekim, 1985 & SAYBROOK PUBLISHING COMPANY; “The Reach of the Mind: Nobel Prize Conversations”, p. 91, Dallas, Texas: Saybrook Publishing Co. 1985 & HOOPER, Judith;“An Interview with Karl Pribram” p. 135, Omni (October, 1982) & WEBER, Renee;“The Enfolding-Unfolding Universe: A Conversation with David Bohm” pp. 73, 83-84, “The Holographic Paradigm”, ed. Ken Wilber, Boulder, Colo.: New Science Library, 1982 & PRIBRAM, Karl & BOHM, David & FERGUSON, Marilyn & CAPRA Fritjof; “Holografik Evren-1 (Gerçeğin Yeni Bir Yorumu)”, Düzenleyen, Ken Wilber, (Çev. Ali Çakıroğlu), Kuraldışı Yay., İstanbul, 1996 &  PRIBRAM, Karl & BOHM, David & FERGUSON, Marilyn & CAPRA Fritjof; “Holografik Evren-2(Fizik Mistisizm İlişkisi)”, Düzenleyen, Ken Wilber, (Çev. Ali Çakıroğlu), Kuraldışı Yay., İstanbul, 1996.
(2) Geniş bilgi için bkz. COŞKUNSU, Zeki; “Gerçek-Gerçeğe Giden Yol(The Road to Real-Reality): Geçmişimiz-Bugünümüz & Geleceğimiz Non-Konvansiyonel  Otantik  İlmî Makâleler(I-II-III)”, c.1, s. 103, Çizgikitabevi Yay., Konya-2019. Ayrıca “holografik beyin” üzerine yapılan ilmî araştırmalar için bkz. PENFIELD, Wilder; “The Mystery of the Mind: A Critical Study of Consciousness and the Human Brain”, Princeton, N.J.: Princeton University Press, 1975 & LASHLEY, Karl; “In Search of the Engram” in Physiological Mechanisms in Animal Behavior, pp. 454-82, New York: Academic Press, 1950 & PRIBRAM, Karl; “The Neurophysiology of Remembering” Scientific American, 220, p. 75, January, 1969 & PRIBRAM, Karl; “Languages of the Brain” pp. 123, 169, Monterey, Calif.: Wadsworth Publishing, 1977 & GOLEMAN, Daniel; “Holographic Memory: Karl Pribram Interviewed by Daniel Goleman” Psychology Today, 12, nu. 9 p. 72, February, 1979 & COLLIER, J. BURCKHARDT, C.B. & LIN, L.H.; “Optical Holography”, New York: Academic Press, 1971 & van HEERDEN, Pieter; “Models for the Brain” Nature, 227 pp. 410-411, 25 June, 1970 PIETSCH, Paul; “Shufflebrain: The Quest for the Hologramic Mind” p. 78, Boston: Houghton Mifflin, 1981 & POLLEN Daniel A. & TRACTENBERG, Michael C.; “Alpha Rhythm and Eye Movements in Eidetic Imagery” Nature, 237, p. 109, 12 May, 1972 & Pietsch, Paul;“Shufflebrain”, Harper’s Magazine, 224, p. 66,  May, 1972 & DeVALOIS, Karen K. & DeVALOIS Russell L. & YUND, W.W.; “Responses of Striate Cortex Cells to Grating and Checkerboard Patterns” Journal of Physiology: 291, pp. 483-505, 451, 1979 & DOSSEY, Larry; “Space, Time and Medicine”, pp. 108-9, Boston: New Science Library, 1982 & RESTAK, RichardBrain Power: A New Theory”, Science Digest, p. 19, March, 1981 & RESTAK, Richard; “The Brain” p. 253, New York: Warner Books, 1979.
(3) Geniş bilgi için bkz. COŞKUNSU, Zeki; “Vahiy Fenomeni: Tanrısal & Kozmik Enformasyonel Yayın: Tanrı’nın Konuşması Bağlamında Vahyin Epistemolojik Analizi(Vahiy Realitesine Non-Konvansiyonel Bir Yaklaşım) Öyle Ya da Böyle Tanrı’nın Konuşmadığı Hiçbir Ölümlü(Beşer) Yoktur!”, Çizğikitabevi Yay., Konya, 2016.
(4) Geniş bilgi için bkz. ÖZENLİ, Sertaç; “İlim ve Teknolojinin Olumlu İlkeleri”, s. 69, Karakuşlar Yay., Adana, 1994 & Daha geniş bilgi –gerek bu husus ve gerekse, son sengülarite”-  için bkz. HAWKING, Stephen; “Chronology protection  conjecture”, Phys.Rev.D.Vol 46, No.2, New York, 1992  & DYSON, F. J.’ın; “…Alternatifler ile ilgili makâlesi”, Rev. Mod. Phys., 51: 447, New York, 1979.
(5) Bkz. Geniş bilgi için bkz. ÖZENLİ, Sertaç; “İlim ve Teknolojinin Olumlu İlkeleri”, ss.59-61, Karakuşlar Yay., Adana, 1994 & ÖZENLİ, Sertaç; “İlmî Sohbetler”, ss.(T)2-3, ss.(R)38-41, Karakuşlar Yay., Adana, 1999 & COŞKUNSU, Zeki; “Gerçek-Gerçeğe Giden Yol(The Road to Real-Reality):Geçmişimiz-Bugünümüz & Geleceğimiz Non-Konvansiyonel  Otantik  İlmî Makâleler(I-II-III)”, ss. 90, 110, 251, 462, 555, 837, 2007-2012, Çizgikitabevi Yay., Konya, 2019.
(6) Bkz. COŞKUNSU, Zeki; “Tanrım Konuşmalıyız; Lütfen, Mümkünse Hemen!”, -Monolog- ss. 340-343, ÇizgiKitabevi Yay., Konya, 2015.
(7) Bkz. COŞKUNSU, Zeki; “Gerçek-Gerçeğe Giden Yol(The Road to Real-Reality):Geçmişimiz-Bugünümüz & Gelece-ğimiz Non-Konvansiyonel  Otantik  İlmî Makâleler(I-II-III)”, c.1, s. 110, Çizgikitabevi Yay., Konya, 2019.
(8)Geniş bilgi için bkz. Mac LANE, Saunders;  “Mathematics, Form And Function” , New York: Springer-Verlag, (1986) & FER-REIRÓS, José; “Labyrinth of Thought: A History of Set Theory and its Role in Mathematical Thought” , Birkhäuser,  (2007) & ZER-MELO, Ernst; “Unter-suchungen über die Grundlagen der Mengenlehre-I , Mathematische Annalen, 65 (2): 261–281,  (1908)-(English translation): Heijenoort, Jean van, “Investigations in The Foundations Of Set Theory”, From Frege to Gödel: A Source Book in Mathematical Logic, 1879-1931, Source Books in the History of the Sciences, Harvard Univ. Press, pp. 199–215, 1967 & BOOLOS, George;  “Iteration Again”, Philosophical Topics, 17: 5–21, (1989), Reprinted in: Boolos, George “Logic, Logic, and Logic” , Harvard University Press, pp. 88–104 (1998) & POTTER, Michael; “Set Theory and Its Philosophy”, Oxford University Press, 2004. Ayrıca bkz. https://en.m.wikipedia. org/wiki/Mac_ Lane_set_theory & https://en.m.wikipedia.org/wiki/S_(set_theory).(Erişim Tarihi:26.03.2019).
(9) Geniş bilgi için bkz. Mac LANE, Saunders;   “Categories for the Working Mathematician”,  Graduate Texts in Mathematics, 5 (2nd ed.), p. 18, Springer-Verlag,  1998[“As Eilenberg-Mac Lane first observed, ‘category’ has been defined in order to be able to define ‘functor’ and ‘functor’ has been defined in order to be able to define ‘natural transformation’.”] & EILENBERG, Samuel & MacLANE, SaundersGeneral Theory Of Natural Equivalences, Transactions of the Ameri-can Mathematical Society, 58: 247, (1945) & ROSEN, Robert; “The Representation Of Biological Systems From The Stand-point Of The Theory Of Categories”, Bulletin of Mathematical Biophysics, 20: 317–341, (1958) & GEROCH, Robert; “Mathematical Physics” ([Repr.] ed.),  p. 7, University of Chicago Press, Chicago, 1985 & MARQUIS, Jean-Pierre; “From a Geometrical Point of View: A Study of the History and Philosophy of Category Theory”, Springer Science & Business Media & AWODEY, Steve;  “Category Theory”, Oxford Logic Guides, 49 (2nd ed.), Oxford University Press.,  (2006) 2010. Ayrıca bkz. https://en.m.wikipedia.org/wiki/Category_theory.(Erişim Tarihi: 26.03.2019).
(10) Geniş bilgi için bkz. BOHM, David; “Wholeness and thè Implicate Order”, London: Routledge & Kegan Paul, 1980 & BOHM, David; “Hidden Variables and the Implicate Order” in “Quantum Implications”, (ed. Basil J. Hiley ve F. David Peat), London: Routledge & Kegan Paul, 1987 & WEBER, Renee;“The Enfolding-Unfolding Universe: A Conversation with David Bohm” pp. 73, 83-84, “The Holographic Paradigm”, ed. Ken Wilber, Boulder, Colo.: New Science Library, 1982.
(11) Geniş bilgi için bkz. KÀROLYHÀZY,F.: 1966, 1986 tarihli çalışmalarına (:KÁROLYHÁZY, F.; “Gravitation And Quantum Mechanics Of Macroscopic Objects”, IL Nuovo Cimento A 1966, 42, 390–402; KAROLYHAZY, F, Frenkel; “A And Luk´Acs B 1986 On The Possible Role Of Gravity in The Reduction Of The Wave Function Quantum Concepts in Space And Time” -ed PENROSE, R. and ISHAM, C J.- (Oxford: Clarendon); KÁROLYHÁZY, F.; “Gravitáció És A Mak-Roszkopikus Testek Kvantummechanikája”, Magy. Fiz. Folyóirat, 12, 24–85 1974 & FRENKEL, A. A; “Kvantummechanika Károlyházy Modellje”, Fiz. Szle. 2012, 62, 310–313) & PENROSE, Roger; 1989, 1994, 1996 tarihli çalışmalarına (:PENROSE, R; 1996, “Gen. Rel. Grav”. 28 581–600 ISSN 0001-7701 & PENROSE, R.; “In Quantum Theory And Beyond” -ed. E. A. Bastin-, Cambridge University Press 1971 & PENROSE, R.; “Newton, Quantum Theory And Reality”. In 300 years of gravity -ed. S. W. Hawking & W. Israel-, Cambridge University Press 1987 & PENROSE, R.; “The Emperor’s New Mind”, Oxford University Press., 1989 & PENROSE, R.; “Shadows Of The Mind”, Oxford University Press., 1994 & PENROSE, R.; “On Gravity’s Role in Quantum State Reduction”, “Gen. Relativ. Grav.”, 28, 581-600, 1996PENROSE, R.; “On Understanding Understanding”, Int. Stud. Phil. Sci., 11, 7–20 (Vb.), 1997 & RAZAVY, Mohsen; “Quantum Theory of Tunneling”, World Scientific,  (2003) & VILENKIN, Alexander & WINITZKI, Serge; “Particle creation in a tunneling universe”, Physical Review, D 68 (2): (2003) & https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuantum_t%C3% BCnelleme.(Erişim Tarihi: Ağustos, 2017) & ÖZENLİ, Sertaç; “İlmî Sohbetler”, ss(T)1-34, (Akılsal Foksiyonlar-Şuur ve Kuantum Teorisi), Karakuşlar Yay., Adana, 1999 & İNAN, Yalçın; “Kozmos’tan Kuantum’a”, c. I-II, Mavi Ada Yay., İstanbul, 2000 & KAPTAN, Kubilay(Yrd.Doç.Dr.); “The Interpretation of Quantum Theory and Role of Nature (Kuantum Teorisinin Yorumu ve Doğanın Rolü)”, MAKÜ-Uyg. Bil. Derg., 1(1), ss.19-28, 2017 & BERKMEN Hâluk(Doç. Dr.); “Kuantum Bilgeliği ve Tasavvuf”, (3. Baskı), Sistem Yay., İstanbul, 2009[& Aura Yay., (1.Baskı), İstanbul, 2015]  & BERKMEN, Hâluk(Doç. Dr.);“Ürün Dirier’in Doç. Dr. Hâluk Berkmen’le (22.11.2015 tarihli) Yaptığı Söyleşi”; Karar İnternet Gazetesi; https://www.karar.com/ hayat-haberleri/evliyalar-kuantum-fizigi-mi-biliyor-55486#. (Erişim Tarihi: 12.07. 2019). Ayrıca bkz. https://eksisozluk.com/ kuantum-mekanigi–231932?p=3.(Erişim Tarihi:12.07.2019).
(12) Bkz. http://www.tekniksozlukler.com.(Erişim Tarihi: Ağustos, 2017).
(13) Bkz. LOVELOCK, James E.; “Homage To Gaia”, Oxford University Press, USA, 2000 & 2001.
(14) Bkz. LOVELOCK, James E.;  “The Revenge of Gaia”, A Member of the Perseus Books Group, New York, 2007.
(15)Bkz. LOVELOCK, James E.; “A Physical Basis For Life Detection Experiments”,  Nature, 207 (7): 568–570, 1965.
(16)Bkz. LOVELOCK, James E.; “Gaia As Seen Through The Atmosphere”, [Atmospheric Environment (journal)] 6 (8): 579–580, (1972) & LOVELOCK, J.E.; MAR GULIS, L.; “Atmospheric Homeostasis By And For The Biosphere- The Gaia Hypothesis”, Tellus 26 (1): 2–10, 1974.
(17) Geniş bilgi için bkz. COŞKUNSU, Zeki; “Gerçek-Gerçeğe Giden Yol(The Road to Real-Reality): Geçmişimiz-Bugünümüz & Geleceğimiz Non-Konvansiyonel Otantik İlmî Makâlele(I-II-III)”, ss. 1351, 2074, 2127 & 28.03.2009 tarihli, “Tüm Organizmaların & Düşünce Dünyamızın Global Geleceği: Demosyon mu? Promosyon mu?” adlı makâlemize, Çizgikitabevi Yay., Konya, 2019.
(18) Geniş bilgi için bkz. COŞKUNSU, Zeki; “Biyolojik Âdem’in Emerjans’ı(Evrim Realitesine Kur’ânî & Kuantum Mekaniksel Non-Konvansiyonel Bir Bakış), ÇizgiKitabevi Yay., Konya, 2013.
(19) Bkz. DAWKINS, Clinton Richard; “Ruhtaki Bilim(Science in the Soul)”, (çev. Melisa Miller, Barbaros Efe Güner, Tunç Tuncay Bilgin), s. 142, Kuzey Yay., İstanbul, 2018.
(20) Bkz. HARARİ, Yuval Noah; “21. Yüzyıl İçin 21 Ders(21 Lessons fort he 21st. Century)”, (çev.Selin Siral), s. 13, Kolektif Kitap Yay., İstanbul, 2018.
(21) Bkz. HARARİ, Yuval Noah; “Hayvanlardan Tanrılara: SAPIENS -İnsan Türünün Kısa bir Tarihi-(Sapiens; A Brief History Humankind)”, (çev. Ertuğrul Genç), s.407, Kolektif Kitap Yay., İstanbul, 2015.
(22) Bkz. HARARİ, Yuval Noah; “Homo Deus -Yarının Kısa Bir Tarihi-(Homo Deus; A Brief History of Tomorrow) ”, (çev. Poyzan Nur Taneli), s. 58, Kolektif Kitap Yay., İstanbul, 2016.
(23) Bkz. a.g.e; ss. 32, 55-61, Kolektif Kitap Yay., İstanbul, 2016.
(24)Bkz. a.g.e; s.408, Kolektif Kitap Yay., İstanbul, 2015.
(25) Bkz. a.g.e; s.15, Kolektif Kitap Yay., İstanbul, 2018.
(26) Bkz. a.g.e.; s. 229, Kolektif Kitap Yay., İstanbul, 2018

 

Yazar

  • Zeki Coşkunsu

    Şair, yazar, araştırmacı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Bilgi Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Vakfı Mütevelli Heyeti üyesidir. Natürel İlimler Felsefesi, Operasyonel Araştırmalar, Sibernetik, Semiyotik gibi konularda çalışmalar yapmaktadır.

Paylaş: