Hakkımızda
Sıra dışı bir oluşumuz, anlatmak biraz da zor.
Evveliyatımız, ekip olarak birlikteliğimiz oldukça uzun zaman öncesine dayanıyor. Uzun zamandan beri, sanırım yirmi yıla yaklaştı, düzenlilik içinde fakat yaygınlaşmamış bir etkinliğin, gelinen son noktası. Zaman içinde farklı tanımlamalar yaptık birliktelik için, en son Cuma Etkinliği tabirini kendimize münasip gördük.
Bu etkinlikte çok profesyonel olmasa da, gündelik siyasetin angajman ve söyleminden uzak, mümkün olduğu kadar ilmi tartışma ve değerlendirmeler yapma gayretinde olduk. Bazen bir konu, bazen bir biyografi, bazen bir kavram, bazen bir makale, bazen de bir sorun gündemimize geldi hep, ama hiç gündemsiz olmadık. Neler konuşmadık ki? Artık bu çıkış burada kalmaması gerektiği inancıyla çağın yeni ifade biçimlerine, yeni enstrümanlarının kullanılmasının gerekliliği inancıyla bu elektronik sayfayı oluşturduk. Yaptığımız çalışmalar daha kalıcı, hiçbir kısıtlamaya maruz kalmaksızın dileyenin ulaşabileceği bir platform olmasını istedik ve Ekol Düşünce sayfasını oluşturduk. Burada hiçbir politika vb. yönlendirme olmaksızın, geleneksel etkinlik formunda yaptığımız gibi, birbirimizden bağımsız bireyler halinde, kişisel entelektüel birikimlerimiz neyse onunla, aklımızda ve gönlümüzde ne varsa yazma gayretinde olma ilkesiyle bu platforma çıktık.
Burada, kişiselleşmemiş, günlük politikanın ve o politikaya payanda olan tarihin angajmanlarından azade, entelektüel amaçlarla yapılmış her türlü çalışma ve düşünceye saygı duyulur. Bu çerçevede çeşitlilik ve entelektüel zenginliği benimsedik. Toplumsal hayatın politika dışı boyutlarını daha çok önemsiyoruz.
Bu süreçte, bizim en temel zenginliğimiz, kuvvet kaynağımız, kendi içimizdeki çeşitlilik olacaktır. Aramızda çok farklı düşünsel ilgileri olan arkadaşlarımız da vardır ve olacaktır da. Böylece düşünsel bir melezliği hedefliyoruz. Bu bizlere daha fazla hoşgörüyü ve daha fazla toleransı gösterme ve yayma cesareti verecektir. Günümüz Türkiye toplumunda, sosyal sınıflar, saflaşma ve homojenleşme noktasında oldukça aşırı bir eğilim içerisinde olduğu bir süreçten geçtiği muhakkak. Bu hoşgörünün ve toleransın yaygınlaşmasının önündeki en büyük engel olarak görebiliriz. Çünkü bu sosyal sınıflar, inşa ettikleri ötekine karşı oldukça merhametsiz tepkiler ortaya koyabilme noktasına gitme eğilimindeler. Hoşgörü ve toleransı sadece kendi sosyal sınıfları için bir gereklilik olarak görüldüğü bir süreçten geçiyoruz. Böyle bir algı bencilliği de kışkırtabilmektedir. Bizler bu nedenle ekip olarak, düşünsel zenginliği ve düşünce hürriyetini, yukarıda tanımlandığı çerçeve de önemsiyoruz. Her türlü şiddet yanlılığını ve uygulamasını, teorisini, savunusunu veya mazeretini hoş görmüyoruz ve tolerans da göstermiyoruz.Her türlü eylem ve davranışta meşruiyeti temel ilke kabul ediyoruz.
Bu hususlar, bizim yayın ilkelerimiz için önemlidir ve belirleyicidir. Ekol Düşünce, herkesin inancına saygılı,oldukça dikkatli davranıp, ister yaşayan, isterse de aramızdan ayrılmış şahsiyetlere, kişilik haklarına yönelmiş her türlü söz ve eyleme yer veremez ve bu tür yaklaşımlara mesafelidir.Bu mütevazi gayret her ne kadar küçük olsa da, özgür ve rahat tartışma mekânlarının, yayılma ve çoğalması, inanıyoruz ki bütün toplum için büyük önem taşıyor.